ÇEVRE VE YERELLİK ODAKLI Turizm
Mevcut Durum:
Adalar, sahip olduğu özgün kültürel ve doğal güzellikleri ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti bölgeye çeken özelliklere sahiptir. İstanbul’un birçok yerine oranla kolay ulaşım sağlanabilmesi, denizinin görece temizliği ve sahip olduğu plajlar ve mesire yerleri nedeniyle yaz boyunca, özellikle hafta sonlarında çok sayıda günübirlik turisti Adalar’a çekmektedir.
Adalar İlçesi günümüzde kültürel miras alanlarının, kıyılarının, doğal sit ve orman alanlarının varlığı gibi sebeplerden dolayı kültür turizmi, dinlenme/eğlence/plaj turizmi ve doğa turizmi gibi turizm türlerinin olduğu, İstanbul’un birçok yerine oranla kolay ulaşılan, mesire ve piknik alanları ile pek çok İstanbullunun rekreasyon ihtiyacını gideren bir ilçedir. İstanbul metropolünün bir parçası olan ilçe yaz boyunca, özellikle hafta sonlarında çok sayıda günübirlik ziyaretçi çekmektedir. 2020 TÜİK verilerine göre 16.033 olan ilçe nüfusu, yaz aylarında Nisan ve Mayıs’tan itibaren artarak, Temmuz-Ağustos aylarında Büyükada 30.000 (Sedefadası dahil), Heybeliada 20.000, Burgazada 7.000 ve Kınalıada 15.000 olmak üzere, yaklaşık olarak toplam 72.000 civarına ulaşmakta, günübirlik ziyaretçilerle ilçe nüfusu 140.000 kişiyi bulmaktadır.
Adalar Belediyesi 2020 yılı konaklama envanteri verilerine göre; ilçede ruhsatlı 19 ev pansiyonu, 54 pansiyon, 3 özel tesis, 9 otel ve 1 motel bulunmakta, 86 konaklama tesisi 1072 oda ve 1487 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir. Ayrıca 86 konaklama tesisinin 82 tanesinin Belediye Belgeli, 4 tanesinin ise Turizm İşletme Belgeli olduğu bilinmektedir. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün İstanbul turizm istatistikleri verisini incelediğimizde; 2019’da turizm işletme belgeli tesislerdeki doluluk oranları %16.99, belediye belgeli tesislerde ise %35.07 olarak gerçekleşmiş, 2020 yılında pademi sebebiyle her iki tür tesiste de geliş sayısı, geceleme ve doluluk oranlarında ciddi düşüş yaşanmıştır.
İstanbul’un Adalar İlçesine gelen turistler incelendiğinde tur tekneleriyle gruplar halinde gelen günübirlik ziyaretçilerin yanında, toplu taşıma araçlarını kullanarak bireysel olarak Adalar’ı ziyaret eden İstanbulluların da olduğu görülmekte, kitle turizmi olmasa da gelen gruplar ve bireysel ziyaretçiler bir araya geldiğinde özellikle ada gibi coğrafi sınırları belli olan bir alanda ziyaretçilerin kitlelere ulaşması büyük bir soruna dönüşmektedir. Bu sebeple kitlesel turizmin olumsuz etkileri Adalar’da da kendini göstermektedir.
Her ne kadar turizmin görece daha sürdürülebilir çeşitlerinden olsa da, hem turizmin sebep olduğu mevcut sorunların giderilmemiş olması hem de ekoturizm adı altında benzer uygulamaların hayata geçirilmesi sorunu derinleştirmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığının Adalar’da Ekim 2020’de başlattığı ekoturizm projesi kapsamında Büyükada’da seyir terası, yağmur barınağı, yönlendirme tabelaları, ara mesafe tabelaları yapılmış, projenin hem katılımcı bir şekilde gerçekleşmemiş olması hem de bahsedilen seyir terası, yağmur barınağı gibi ahşap yapıların yapılması için beton dökülmesinin ekoturizm mantığıyla çelişmesi projeye pek çok eleştirinin gelmesine sebep olmuş ve ayrıca koruma, eğitim ve yerel katılımcılık gibi ekoturizmin temel ilkelerine sahip olmadığına ilişkin tartışmalarla birlikte ekosisteme zarar vereceği yönünde görüşler gündeme gelmiştir.
Sorunlar:
Adalar’da günübirlik turizm faaliyetlerinin kontrolsüz bir biçimde gelişmesi nedeniyle doğal ve tarihi alanların tahrip edildiği görülmektedir. Günübirlik turizmin kontrolsüz gelişmesi nedeniyle doğal alanların tahribatına ve kamusal alanların ticarileşmesine, özellikle hafta sonları ve yaz aylarında yaya ve bisiklet trafiği, gürültü kirliliği, çöp ve çevre kirliliği gibi sorunların artmasına sebep olmaktadır. Adalar ilçesindeki önemli sorunlardan biridir. Konut alanlarında pansiyonculuk eğilimleri ve ticaret alanlarındaki artış, Adalar’ın kendine özgü kentsel doku ve yaşam biçimleri üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Konaklama, yeme-içme, günübirlik tesis, tur acenteleri gibi turizme yönelik işletmelere ilişkin denetlemenin ve yönlendirmenin yetersiz olması, ticari işletmelerin kamusal alanları işgal etmesine ve günübirlik kitle turizminin kontrolsüz gelişmesine neden olmaktadır.
Adalar turizminin sebep olduğu en büyük sorunlar şu şekildedir;
- Yazın ve hafta sonları ziyaretçilerin sebep olduğu bisiklet trafiği (38 işyeri, 2215 plakalı bisiklet), gürültü kirliliği, çöp ve çevre kirliliği
- Kıyıların turizm amaçlı plaj, piknik alanı vb. kullanımlar için kiraya verilmesi ve bu alanların Adalılara ve kamuya kapalı hale gelmesi
- Özellikle kıyılarda yer alan bazı işletmelerin doğal sit ve kıyı kanununa aykırı uygulamaları ve bu alanlara ilişkin denetimlerin yetersiz oluşu
- Konut alanlarında pansiyonculuk eğilimleri ve ticaret alanlarındaki artış, Adalar’ın kendine özgü kentsel doku ve yaşam biçimleri üzerinde olumsuz etkileri
- Turizm hizmet kalitesinin düşük olması, fiyatların yüksek olması
Beklenti ve Talepler:
Adalılar kamu yatırımlarının daha çok ziyaretçi ihtiyaçları baz alınarak yapılması ve Adalıların ihtiyaçlarının ikinci planda tutulması konusunda şikayetlerini dile getirmişlerdir. Ekonomik faaliyetlerin ekolojiye, kültürel mirasa ve sosyal yaşama zarar vermeyecek şekilde planlanması yönünde beklentiler oldukça yoğun olmuştur.
Adalar’ın turizm potansiyelinin çevreye, topluma ve kültürel varlıklara zarar vermeden yönetilmesi ve çeşitlendirilmesi, Adalar’a özgü yaşam biçimleri ve faaliyetlerin turizm nedeniyle zarar görmemesi talep edilmektedir. Ayrıca Adalar’da kıyı kenarlarındaki turizm baskısının önüne geçilmesi, günübirlik ziyaretçilerin piknik ve mangal faaliyetlerinin denetlenmesi, turistler için yürüyüş parkurlarının belirlenerek, ziyaretçilerin ada halkının günlük yaşantısına olumsuz etkisinin azaltılması gibi konularda çalışmalar yapılması gerektiği görülmektedir. Özel günlerde ulaşımın ücretsiz oluşuyla Adalar’a gelen yoğun ziyaretçi akı ile ortaya çıkan sorunlar, Adalar’da sürdürülebilir bir turizm anlayışının kurgulanması gerekliliğini arttırmaktadır.
Her adanın turizm taşıma kapasitesinin ve turizme ilişkin sorunlarının farklı olmasının planlama ve yönetim kararlarında dikkate alınması beklenmektedir.
Adanın sınırlayıcıları ve potansiyelleri doğrultusunda kırılgan bir sektör olan turizm dışında ekonomiyi canlandıracak sektörlerin desteklenmesi beklenmektedir. Özellikle Adalı gençlerin işsizlik sorunu bulunmaktadır. Dışa bağımlılığı azaltmak üzere kent tarımı, yerel ürünlerin geliştirilmesi ve alternatif ekonomilerin geliştirilmesi gibi konular tartışılmaktadır.
Bu bağlamda farklı kesimlerin sektöre ilişkin beklentileri ve çözüm önerileri şu şekildedir;
- Doğal sit, kıyı ve orman alanlarında yeni turizm çekim alanlarının oluşturulmaması ve onun yerine mevcut alanların iyileştirilmesi yönünde talepler
- Özellikle konaklamalı turizm işletmelerinin turizm sezonunu uzatmaya ve ortalama kalış süresini artırmaya yönelik faaliyetleri desteklemesi
- Her ne kadar ilk başlarda turist ile yerel vatandaşı buluşturan bir uygulama olarak gündeme gelse de zamanla kılıf değiştirerek başka bir kitlesel turizme dönüşen Airbnb’nin veya ev pansiyonculuğunun kontrol altına alınması, yasal olmayan kiralamaların engellenmesi ve yerel konut piyasasında sebep olduğu olumsuz etkilerinin giderilmesi
- Kitlesel olmaması ve Adaların yerel yapısı ile uyumlu olması
- 4 mevsime yayılarak istihdamı artırması ve sosyal yaşamı desteklemesi
- Çok kültürlü gelişimi desteklemesi
- Hizmet kalitesini yükseltmesi
Bu bağlamda, turizm talebinin Adalar’ın çevresel mekanı ve sosyo-kültürel çevresine getirdiği yük düşünüldüğünde turizm kriterlerinin belirli bileşenler çerçevesinde ele alınması gerekmektedir;
- Adalar’a gelen turistlerin yaz/kış nüfusu ve hafta içi/sonu nüfusu açısından tespiti ve bu talebin Adalar’a fiziki, sosyal, ekonomik etkilerinin belirlenmesi
- Küresel iklim krizini düşünerek ve taşıma kapasitesi göz önünde bulundurularak turizm politikasının geliştirilmesi ve geleceğe dönük turizm projeksiyonlarının yapılması
- Adalar’daki turist taşıma kapasitesinin belirlenerek turizm sektör ilkelerinin bu kapasiteye ve hazırlanacak ziyaretçi yönetim planına göre belirlenmesi
- Turistleri yönlendirmek, bilgilendirmek ve koruma bilincini geliştirmeye yönelik farkındalık çalışmalarının yapılması
- Turizm faaliyetlerinin Adalar halkının da katılımıyla geliştirilmesi
- Adalar’a özgü turizm hizmet ve kalite standartlarının belirlenmesi ve günübirlik tesis alanları ve turizm tesisleri için denetimlerin sağlanması
Adalar ilçesinin İstanbul’un rekreasyon ihtiyacını karşılayan en önemli ilçelerden biri olmasına karşın ilçedeki turizm baskısını önlemek için belli bir kapasite belirleyerek ziyaretçi sayısını sınırlamanın tek çözüm yolu olmadığını da göz önünde bulundurmak gerekmektedir. İstanbul Anadolu Yakasında veya Avrupa Yakasında bu ihtiyacı giderecek yeni alanlar oluşturulmadan ve konuyu bütüncül ele almadan sorun devam edecek, orman içine kontrolsüz girişler artacak ve etkin denetim mekanizmaları kurulmadan turizm baskısının oluşturduğu riskler devam edecektir. Bu bağlamda İBB Turizm Müdürlüğü tarafından çalışılan İstanbul Turizm Master Planı turizmi İstanbul ölçeğinde ele alan bir plan olması açısından önemlidir ve Adalar Strateji Belgesinin bu çalışmaya altlık teşkil etmesi bir avantaj olarak görülmektedir.
Riskler:
Turizm teması altında günübirlik turizm faaliyetlerinin kontrolsüz bir biçimde geliştiği, turizmin yanında diğer kentsel kullanımların doğal ve tarihi alanlarda yaşanan tahribatlardaki artışın Adalar üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ve bu süreçlerin önemli bir risk oluşturduğu görülmektedir.
*Turizm Kapasitesi ve Gelişim Eşiklerinin Belirlenmemesi, Doğal, Kültürel ve Sosyal Yapı Üzerindeki Baskının Artması
- Adalar’a özgü doğal ve kültürel değerlerle uyumlu sürdürülebilir ve çevreci bir turizm politikası olmaması,
- Günübirlik turizmin orman alanları, kıyı alanları ve kentsel sit alanlarında yüksek kirlilik ve tahribat riski,
- Yaz aylarında turizm faaliyetlerinin içme suyu, atık, ulaşım vb. teknik altyapı üzerinde yarattığı baskılar turizmde risk oluşturan diğer unsurlar olarak belirlenmiştir.
SAHA ETKİNLİKLERİNİN Sonuçları
Adalar İlçesi Strateji Belgesi ve Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Katılımcı Planlama Süreci kapsamında Müdürlüğümüzce Temmuz-Ekim 2020 tarihleri arasında saha etkinlikleri düzenlenmiş ve katılım masaları, ada yürüyüşleri, odak grup toplantıları ve tematik toplantılar sonucunda Adalar turizmi ile ilgili sorunlar, ihtiyaçlar ve talepler belirlenmiştir. Adalar ilçesinin turizm açısından sorun ve ihtiyaçları aşağıda listelenmiştir:
Resmi Bayramlar;
- Bayramda ulaşımın ücretsiz oluşuyla Adalara gelen yoğun ziyaretçi akınına yönelik şikayetler ve pandemi dönemi bayram ziyaretlerine bağlı vaka sayısında artışların olması,
- Bayramlarda ziyaretçi akınına bağlı çöp sorunu,
- Yerel halkın, özellikle yaşlıların bayram ve haftasonu gibi özel günlerde gelen turist yoğunluğundan dolayı sokağa çıkamaması,
Mimari, Kültür ve Sanat;
- Gelen ziyaretçiler için yürüyüş yollarında heykel gibi çalışmaların sergilenmesi ve açık hava sergi rotası oluşturulması ve turizm fonksiyonuna sanatın eklenmesi,
- Küçük kulübe tarzı, doğayla uyumlu turizm alanları oluşturulması,
- Harabe köşklerin turizm amaçlı değerlendirilmesi,
- Ziyaretçilerin talepleri altında ezilmek yerine adaların özelliklerini koruyan bir strateji izlenmesi,
- Adaların dünya turizmine açılarak dünya mirası listesine alınmasını sağlamak için güzel sanatlarla ilgili kurumların, meslek odalarının, merkezi ve yerel yönetimlerin işbirliği yapması önerisi,
- Festival, etkinlik vb. düzenlenerek farklı kesimlerden ziyaretçilerin adaya çekilmesi,
- Adaların sürdürülemez hale gelen kitle turizminden sıyrılarak doğa, kültür ve deniz odaklı bir turizm hakim olması ve soyut mirasının korunması,
- Adalarda sürdürülebilir bir turizm anlayışının kurulması için yerel ekonomilerin ve işletmelerin bunu benimsemesi,
- Adalar planından sonra turizm master planı ile sürdürülebilir koruma amaçlı bir turizm olması gerektiği ve Adaların mimari dokusunun korunmasının çok önemli olması,
- Ada’da Mimoza Festivalinin olması, Mimoza Parkının kurulması ve tescillenmesi gerektiği,
- Nitelikli turist çekmek amacıyla gönüllülükle, gelir beklentisi olmadan yapılan Lavanta Kalpleri projesinde el emeğiyle gelir elde etmeye çalışan kadınların istihdam edilmesi,
Plajlar;
- Kıyı alanındaki tüm alanlar özelleştirilmiş olup, kamuya açık plaj bulunmaması sorunu,
- Özel plajların denetlenmemesi ve yönetmelikteki gereklilikleri karşılamamaları,
- Plajlar için çok yüksek ücretler talep edilmesi,
- Adalıların plajlardan ücretsiz yararlanabilmeleri talebi,
- Değirmenburnu’nun kamuya açılması,
- Çam Limanındaki işletmelerin ses kirliliği yaratması, denetlenmemesi,
- Kıyıların turizm baskısı altında olması,
Otel ve Pansiyon;
- Pansiyon gelişiminin sınırlı tutularak özellikle meskun alanlarda yer almaması talebi,
- Maden bölgesine otel ruhsatı verilmemesi gerektiği,
- Adalarda kıyı kenarlarındaki turizm baskısının önüne geçilmesi, ev pansiyonculuğunun geliştirilmesi,
Ziyaretçiler;
- Günübirlik ziyaretçilerin piknik ve mangal faaliyetlerinin denetlenmesi,
- Ziyaretçileri gündelik hayattan uzaklaştıracak kamusal mekan üretimi yapılması,
- Günübirlik ziyaretçilerin adaya dağılmaması, farklı bir iskele yardımıyla belirli mesire yerlerinde hizmet alması,
- Ziyaretçilerle birlikte oluşan kapasite aşımının engellenmesi gerektiği,
- Ziyaretçiler ve Adalar halkı için güvenlik önlemlerinin alınması,
- Adalar ziyaretçi profilinden dolayı esnafların ürün kalitesinin düşmesi,
- Günübirlikçi ziyaretçilerin Adalarda meşhur olan mimozaları kopartarak yok etmeleri,
Ulaşım;
- İETT araçları ile turistik ada turu yapılması,
- Adalara giriş çıkışın polis kontrolünde yapılması,
- Turistik amaçlı gezilerin adaların kültürünü yansıtan bakımlı ve temiz faytonlar ile yapılması önerisi,
- Burgazada Kalpazankaya’ya elektrikli otobüsün gitmesiyle oraya gidip gelen ziyaretçilerin çoğalması ve bunun da çevre kirliliğine neden olması,
- Faytonların Adalar kültürünün bir parçası olarak İBB denetiminde geri gelmesi,
- Adabüsler ile yapılan turların ziyaretçiler için aracın kapalı olması nedeniyle sağlıksız olması,
- Turistler için yürüyüş parkurlarının belirlenerek, ziyaretçilerin ada halkının günlük yaşantısına olumsuz etkisinin azaltılması.