KORUNAN VE YAŞAYAN Kültürel Miras
Mevcut Durum:
Nitelikli fiziksel çevresi, tarihi dokusu ve özgün kültürel değerleriyle birlikte yıllar boyunca eşsiz yerleşim kimliğini korumuş olan Adalar İlçesi, sahip olduğu evrensel değerler, çok kültürlü yapısı, kendine has sivil mimarisi ve anıtsal eserleriyle kimlik, bellek, mimari öğeleri ve kültürel doğal varlıklarıyla İstanbul’un kültürel mirasa dair en önemli zenginliklerinden biridir.
Sorunlar:
Adalar İlçesinin kültürel miras alanları ve özgün yerleşim dokusu kaçak veya mevcut dokuyla uyumsuz yapılaşmalar nedeniyle yeterince korunamamakta, kültürel miras öğelerinin koruma maliyetinin yüksek olması, tahrip olmuş ve kötü durumda bulunan eserlerin terk edilmesi, yenilenen eserlerin de yeniden işlevlendirilmesinin doğru yapılmaması ve yapılaşma ve turizm baskısı gibi birçok etken kültürel mirasın yaşatılması konusunda tehdit unsuru olmaktadır. Ayrıca koruma amaçlı imar planlarının gecikmesi veya olmayışı, geçiş dönemi yapılaşma koşullarının uzun süre yapılaşmayı yönlendirmesine ve parsel bazlı, Ada mimarisine uygunsuz yüksek yapılaşmalar gibi sit alanlarının bütüncül yapısını bozucu uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Afet riski altında bulunan kültürel miras konusu da çözülmesi gereken önemli sorunlar arasında görülmektedir.
Beklenti ve Talepler:
Bakım onarım zorlukları gibi nedenlerle tarihi yapıların korunması tam anlamıyla gerçekleştirilemediğinden koruma stratejileri ve uygulama programlarının geliştirilmesi talebi dile getirilmiş, özellikle modern sivil mimari yapılardan tescile konu olması gereken yapıların bulunduğu ve envanter çalışmalarının katılımcı yöntemlerle yapılması talep edilmiştir. Kıyı alanlarında yer alan yapılaşmalar ve ticari işletmelerin Adalar’ın çehresinin bozulmasına sebep olduğu, siluet ve ön görünümde çarpık yapılaşmanın giderilmesi, iskeleler ve sahillerdeki işletmelerin tente ve çadırlarının belli tasarım kriterleri oluşturularak düzenlenmesi de beklentiler arasında yerini almıştır.
Adalar’ın UNESCO dünya mirası listesine girmesine ilişkin başvuru sürecinin kamu tarafından da desteklenmesi ve bu normların kabul edilmesi gerektiği yönünde öneriler iletilmiş, kültürel miras alanları ve doğal varlıkların birlikte korunması kültürel peyzaj alanlarının belirlenmesi talebi öne çıkmıştır. Kültürel miras alanları korunurken insanlar ve onların yaşam biçimlerinin de dikkate alınması, sadece yapı bazında koruma anlayışı yerine, bahçeler, sokaklar, meydanlar, merdivenler, döşemeler de düşünülerek dokusuyla birlikte korumasının önemi vurgulanmıştır.
Ayrıca soyut kültürel mirasın yaşatılması ile kimlik, bellek, ortak bilinç oluşturulması ve kent hafızasının korunması da önemli ölçüde dile getirilen başlıklardan biri olmuştur. Bu noktada, Adalar halkının soyut ve somut kültürel mirasa saygılı, koruma değerlerinin ön planda tutulduğu, doğal ve kültürel yapıyla uyumlu bir kentsel çevrede yaşama ihtiyacı ve talebi öne çıkmıştır.
Bunların yanında, katılımcı planlama çalışmaları sırasında gelen taleplerden bazıları, kültürel miras envanter çalışmalarının sivil oluşumlarla ve yaratıcı kapasiteleri kullanarak katılımcı yöntemlerle hazırlanması yönünde olmuş, korumanın toplumda gelişmenin önünde bir engel olarak algılandığı ve koruma yaklaşımının ve yönetiminin farklı bir şekilde ele alınması gerekliliğine yönelik öneriler gelmiştir.
Riskler:
Kültürel Miras alanlarının ve özgün yerleşim dokusunun mevcut yapılaşma baskıları ve koruma konusundaki uygulama yetersizlikleri sonucunda bakımsız ve köhneleşmeye bırakılmakta olduğu ve kültürel mirasın yaşatılabilmesi konusunda riskler bulunduğu görülmektedir.
*Adalar’a Özgü Bütüncül, Güncel ve Yenilikçi Bir Koruma Anlayışının Geliştirilmemesi
- Korumaya ilişkin yöntem tartışmalarının yaşanması (alan yönetimi, yavaş şehir..vb.)
- Siluet ve ön görünümünde çarpık yapılaşmanın artması
- Deprem/tsunami/yangın riski altında kalan kültürel mirasın korunamaması
- Kültürel miras öğelerinin koruma maliyetlerinin yüksek olması, finansmanına ilişkin yetersizlikler sebebiyle korunamaması
- Özgün yerleşim dokusunu bozan kaçak yapılaşma ve betonlaşma baskısı Kültürel Mirasın korunması konusunda dikkat çeken diğer riskler olarak belirlenmiştir.
SAHA ETKİNLİKLERİNİN Sonuçları
Adalar İlçesi Strateji Belgesi ve Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Katılımcı Planlama Süreci kapsamında Müdürlüğümüzce Temmuz-Ekim 2020 tarihleri arasında saha etkinlikleri düzenlenmiş ve katılım masaları, ada yürüyüşleri, odak grup toplantıları ve tematik toplantılar sonucunda Adalar kültürel mirası ile ilgili sorunlar, ihtiyaçlar ve talepler belirlenmiştir. Adalar ilçesinin kültürel miras açısından sorun ve ihtiyaçları aşağıda listelenmiştir:
- Adalar Müzesi’nde, Adalar’a dair önemli soyut ve somut kültürel miras birikiminin bulunması (jeolojik oluşum, tarihsel gelişim, sivil mimari gibi),
- Adalar’daki doğal, tarihi ve kültürel mirasın kitle turizmi baskısı ve imar tehdidi altında bulunması,
- Doğal sit alanlarının, Adalar için önemi ve korunması gerekliliği,
- Kültürel peyzaj alanlarının da koruma alanı olarak önerilmesi talebi,
- Koruma kavramının toplum tarafından, gelişmenin önünde bir engel olarak algılanması,
- Kültürel miras kavramının soylulaştırıcı bir kavram olarak düşünülmesi,
- Kültürel miras ve koruma kavramlarının ilişkilendirilerek demokratik gündelik hayatı düzenleyen bir etkinin oluşturulması gerektiği,
- Adalar’ın üstün evrensel değerlerinin kamuoyuna tanıtılması gerekliliği,
- Faytonların da kültürel mirasın bir parçası olduğu ve bu konu özelinde bir çalışma grubu oluşturulması önerisi,
- Kültürel peyzaj düzenlemesinin ekolojik sistemle ve iklim kriziyle birlikte değerlendirilmesi önerisi,
- Adalar’daki türlerin kültürel peyzaj öğeleri üzerinden ele alınması ve plan yapıldıktan sonra da süreklilik için bu durumun denetlenmesi önerisi,
- Sanatoryumun, Adalar’ın kültürel mirası olarak değerlendirilmesi ve bu bağlamda, sağlık müzesi ya da çocuklar için bir kültür merkezine dönüştürülmesi önerisi,
- Tarihi yapıların restorasyonunun daha hızlı gerçekleştirilebilmesi için Adalar’da, KUDEB’in oluşturulması talebi,
- Değirmenburnu’nda bulunan değirmen kalıntılarının restorasyonu talebi,
- Çam Limanı’nda arkeolojik kazıların yapılması talebi,
- Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evinin müze olması talebi,
- Şu anda atıl durumda bulunan İDO İskelesi’nin, kış sezonunda kültürel alan olarak değerlendirilebilmesi önerisi,
- Prygos Oteli’nin önünde bulunun 1800’lü yıllara ait duvarın ve çevresinin bir kültürel miras alanı olarak korunması,
- Adalar’ın ulaşımına dair değişikliğin, doğal ve kültürel dokuyu koruma ilkesiyle yeniden düzenlenmesi ve yavaş yaşamın korunması önerisi,
- Adalar halkının, farklı gruplar halinde ancak belirli bir kültür birikimini paylaşan ve ortak paydada buluşan bir insan topluluğu olduğu ve bu kültürün korunması gerekliliği,
- Dünya Kültürel Miras teması ile korumanın sağlanabileceği önerisi,
- Ada dostları tarafından sahilde yapılan Sait faik büstünün yenilenmesi talebi,
- Fayton parkının kültürel bir alan olarak kullanılması önerisi,
- Deprem/tsunami gibi afet riski taşıyan kültürel mirasın korunması talebi,
- Soyut kültürel miras, ortak bilinç ve kent hafızasının yaşatılması önerisi,
- Eski sokak isimlerinin iade edilmesi önerisi,
- Mevcut ve değişen etnik yapı arasındaki ilişki,
- Kentsel mekan (merdivenler, sokaklar, ağaçlar, vs.) bazında kültür envanteri hazırlanması önerisi,
- Ekoloji teması da dikkate alınarak kentsel peyzajın oluşturulduğu bir kentsel tasarım rehberinin hazırlanması önerisi,
- Belediyelerin, Adalar’daki müdahaleleri kontrol etmesine dair öneriler,
- Geçiş dönemi yapılaşma koşullarının, yasal olarak yapılaşmanın önünü açtığının belirtilmesi ve yeni yapılaşmalar için bir komisyon, seçici kurul ya da jürinin oluşturması önerisi,
- Fethi Okyar Koyu’nda yer alan bir endüstriyel miras olarak kiremit fırını ve dekovil hattının bulunduğu yapıların korunması gerekliliği,
- Marta Koyu’ndaki deniz çayırlarının korunması gerekliliği,
- Orman yolunda korunması gereken taş duvarların yanına yapılan otoban korkuluklarının mevcut dokuya uygun olmaması,
- Kıyılardaki sınırlayıcıların kontrol edilmesi gerekliliği,
- Ulaşım çalıştayına ait sonuçların dikkate alınmadan, ulaşımla ilgili uygulamalar yapılması,
- Strateji belgesi ile ortak söylem yaratmanın öneminin vurgulanması,
- Yavaş şehir yaklaşımının, kültürel mirası korumak üzere kullanılması ancak bu durumun, turizm baskısı yaratmaması için çeşitli stratejiler ve vizyon belirlenmesi gerekliliği, koruma – kullanma dengesinin de bu vizyon ile kurgulanması önerisi,
- Heybeliada’da Rum-Ortodoks Manastır Kültürü, Ruhban Okulu Kültürü, Bahriyeli kültürü/geleneğine, eski deniz müzesine ve bahriyeli sanatçılar/aydınlara vurgu yapılarak bu kültürlerin oluşturduğu mimari mirasın korunması gerektiği ve buna göre turistik rotaların çizilmesi önerisi,
- Adalar’ın kültürel mirasının korunabilmesi için Adada akülü ve motorlu araçların kullanılmaması talebi,
- Kültürel mirasın, Adalar’ın sosyal yaşamından koparılmaması ve insanların yaşam biçimleri gözetilerek korunması gerektiği,
- Günümüz koşullarında sayfiye dönemi kapandığından ötürü, kültürel miras alanları korunurken bu alanların fonksiyonunun ve kullanımının nasıl olacağına karar verilmesi gerektiği,
- Yassıada, Sivriada’daki manastır, Tavşan adası, Burgazada mezarlığındaki eski sarnıç, Heybeliada eski ahırların altından çıkan taşlar gibi gözden uzak kültürel miras varlıklarının da unutulmaması gerektiği,
- Hazırlanacak olan koruma amaçlı planın bitirilmesinden önceki süreçte gerçekleştirilebilecek uygulamaların engellenmesinin önemli olduğunun belirtilmesi ve sivil inisiyatiflerin de karar mercilerinde bulunması gerektiği,
- Adalar’da sürdürülebilirliğin sağlanması için yerel ruhun, Adalar’ın kendine özgü kimliğinin ve tarihsel sürecinin korunması gerektiği,
- Kültürel miras korunurken iklim krizinin de düşünülmesi gerektiği,
- Bu sürecin sosyologlar ve diğer uzmanlık alanlarından gelen kişilerle birlikte yürütülmesi,
- Adalar özelinde özgün ve dinamik bir tespit çalışmasının yapılması önerisi,
- Manastır çevresindeki tarım alanlarına dikkat çekilmesi,
- Erken dönem modern mimari yapılar için tescil önerilmesi,
- Adalar’daki –insan yoğunluğunu- taşıma kapasitesinin de göz önüne alınarak yönlendirme amaçlı kültür rotalarının belirlenmesi,
- Geçiş döneminde belediyeye imar için gelen başvuru sayısı merak edilmiş ve konuyla ilgili yetkili kurumun Koruma Kurulu olduğunun belirtilmiş olması. Adalar Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün sadece siluet ve vaziyet planı hazırlayarak kurula ilettiği bilgisinin verilmesi. Bu noktada, ruhsat veren tarafın ilçe belediyesi, denetimcilerin de ilçe belediyesi ve kurul olduğunun söylenmesi,
- Sait Faik Müzesi sorumlusu Gürkan Şakrar ile yapılan görüşmede, bir önceki 1/5000 planda alınmış olan kültür adası kararına gerek olmadığının belirtilmesi,
- Martha Koyu’nun üst tarafındaki ağaçlık alanda kesimler yapılarak Sait Faik’in adının bu alana verilmesinin doğru olmadığının söylenmesi,
- Fayton parkının kültürel bir alan olarak kullanılması önerisi,
- Çalışmalarda belirli bir yol kat edildikten sonra ekoloji ve kültürel miras temalarının bir arada değerlendirilebileceği önerisi,
- UNESCO’ya yapılmış olan başvurunun, Türkiye’de, yerel halktan gelen talepler doğrultusunda yapılan ilk başvuru olmasından ötürü kıymetli olduğu ve buna sahip çıkılması gerektiği,
- Burgazada’nın –diğer adalara kıyasla- hala bakir olduğu ve burada mesire alanlarının ranta açılmaması, büyük mağazaların adaya gelmemesi, kültür mirasının korunarak dünya mirasına dönüştürülmesi üzerine stratejilerin geliştirilmesi önerileri bulunmaktadır.
Çalışma Grubu Toplantısı
Analizler
Analizler bilgilendirme amaçlıdır ve yapıldığı tarihte geçerlidir. Analiz çalışmaları devam etmektedir.